Kız Kulesi ve Hakkındaki Efsaneler
- Sude Kılıç
- 25 May
- 2 dakikada okunur
İstanbul… Tarihiyle, kültürüyle ve ihtişamıyla her köşesinde bir hikâye saklayan, dünyada eşi benzeri olmayan büyüleyici bir şehir. Boğaz’ın mavi sularıyla çevrelenen bu eşsiz kent, pek çok efsaneye, aşka ve kahramanlığa tanıklık etmiştir. İstanbul’un en mistik simgelerinden biri de şüphesiz Kız Kulesi’dir.
Üsküdar’ın Salacak sahilinin 200 metre açığında, denizin tam ortasında yükselen bu zarif yapı, yüzyıllardır İstanbul'un siluetini süslemeye devam ediyor. Ne zaman ve neden yapıldığı tam olarak bilinmese de, tarih boyunca gözetleme kulesi, deniz feneri ve karantina merkezi gibi farklı amaçlarla kullanılmıştır. Ancak Kız Kulesi'ni asıl özel kılan, onun hakkında anlatılan efsanelerdir. İşte İstanbul’un incisi Kız Kulesi’ne dair en bilinen hikâyeler…
Kralın Kızı Efsanesi
Kız Kulesi ile ilgili en ünlü efsanelerden biri, dramatik bir baba-kız hikâyesine dayanır. Rivayete göre, bir kral, falcıdan kızının bir yılan tarafından sokularak öleceği kehanetini duyar. Kızını bu korkunç sondan koruyabilmek için, denizin ortasındaki kayalıkların üzerine bir kule inşa ettirir ve onu oraya yerleştirir. Kız burada güven içinde yaşarken, kral belli aralıklarla ona yiyecek sepetleri gönderir. Ancak bir gün, sepete gizlenen bir yılan kuleye ulaşır ve kralın kızını sokarak öldürür. Böylece, kaderden kaçışın mümkün olmadığı bir kez daha kanıtlanmış olur.
Battal Gazi Efsanesi
Bir diğer efsane, kahramanlık ve fetih hikâyeleriyle tanınan Battal Gazi ile ilgilidir. Söylentiye göre, Arap akıncılarından Battal Gazi, Bizans topraklarını fethetmek için sefere çıkar. O dönemde Kız Kulesi, bir prensesin yaşadığı küçük bir kale olarak kullanılmaktadır. Battal Gazi, kulede saklanan prensesi ve Bizans hazinelerini ele geçirmek için saldırır. Uzun bir kuşatmanın ardından kuleyi fetheder, prensesi kaçırır ve hazineleri alarak atıyla hızla Üsküdar’a doğru ilerler. Bu olay, halk arasında "Atı alan Üsküdar’ı geçti" sözüyle anılır ve efsaneleşir.
Leandros Efsanesi
Kız Kulesi’nin romantik ve trajik hikâyelerinden biri de Leandros efsanesidir. Efsaneye göre, Hero adında bir rahibe Kız Kulesi'nde yaşamaktadır. Leandros adındaki genç adam, Hero’ya âşık olur ve her gece onu görmek için denizi yüzerek geçer. Hero, yolunu bulabilmesi için her gece kulede bir fener yakar. Ancak fırtınalı bir gecede fenerin ışığı söner ve Leandros karanlık suların içinde kaybolarak boğulur. Sabah, Hero sevgilisinin cansız bedenini görünce acıya dayanamaz ve kendini denize bırakarak yaşamına son verir. Bu trajik aşk hikâyesi, Kız Kulesi’ni romantizmin sembollerinden biri haline getirmiştir.
Kız Kulesi ve Galata Kulesi'nin Aşkı
İstanbul’un en güzel efsanelerinden biri de, iki kule arasındaki imkânsız aşkı anlatır. Söylentiye göre, Galata Kulesi yüzyıllardır Kız Kulesi’ne âşıktır. Ancak aralarındaki deniz, onun aşkını dile getirmesine engel olur. Zamanla, bu derin aşk içten içe büyür ve Galata Kulesi sessizce sevdiğine bakmakla yetinir.
Yüzyıllar sonra, ünlü bilim insanı Hezarfen Ahmed Çelebi, Galata Kulesi’nden kanatlarını açarak Boğaz’ın üzerinden uçar. Efsaneye göre, Hezarfen’in uçuşu Galata Kulesi’nin Kız Kulesi’ne olan aşkını anlatmasına aracılık eder. Böylece, bu iki kule birbirine kavuşamayan ama sonsuza kadar birbirini seyreden âşıklar olarak anılır.
İstanbul’un Masalsı Simgesi
Kız Kulesi, yalnızca bir yapıdan ibaret değil; onunla birlikteanlatılan hikâyelerle İstanbul'un ruhunu ve gizemini yansıtan bir anıt. Her biri farklı duygular barındıran bu efsaneler, İstanbul’un büyüleyici atmosferine katkı sağlıyor. Günümüzde Kız Kulesi, ziyaretçilerini tarihin, aşkın ve efsanelerin ortasında bir yolculuğa çıkarıyor. Eğer yolunuz İstanbul’a düşerse, bu eşsiz kulenin hikâyelerini düşünerek ona bir kez daha hayranlıkla bakmayı unutmayın!
Mina Adıbelli
Comments