top of page

İZNİK VE HRİSTİYANLIK

  • Sude Kılıç
  • 3 gün önce
  • 3 dakikada okunur

İznik, Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda, Gemlik Körfezi'nin doğusunda ve Bursa il merkezinin kuzeydoğusunda yer alan küçük ama tarihiyle büyük bir ilçedir. Askania adıyla anılan İznik Gölü’nün kıyısına kurulmuş olan bu yerleşim, yalnızca coğrafi güzellikleriyle değil, taşıdığı kültürel ve dini mirasla da dikkat çeker. Özellikle Hristiyanlık tarihinde iki önemli evrensel konsile ev sahipliği yapmış olması, İznik’i sıradan bir Anadolu kasabasının ötesine taşır. Aynı zamanda Türklerin Anadolu’daki ilk başkenti olması, şehre ayrı bir tarihi derinlik kazandırmaktadır.

İznik’in kuruluş öyküsü de oldukça etkileyicidir. MÖ 316 yılında, Büyük İskender’in komutanlarından I. Antigonius Monophthalmus tarafından “Antigonia” adıyla kurulan şehir, kısa süre sonra büyük bir güç mücadelesine sahne olur. Antigonius ile Bergama Kralı Lysimachus arasında yaşanan rekabet, MÖ 301 yılındaki İpsos Savaşı’yla son bulur ve Lysimachus galip gelir. Zaferinin ardından şehri ele geçiren Lysimachus, yakın zamanda kaybettiği eşi Nicaea’nın anısını yaşatmak adına, bu yeni kente onun adını verir. Böylece Antigonia, yerini Nicaea’ya, yani bugünkü İznik’e bırakır.

Zamanla Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına giren İznik, özellikle MS 1. ve 2. yüzyıllarda Nicomedia (İzmit) ile büyük şehir olma yolunda ciddi bir rekabete girer. Ne var ki bu dönemde yaşanan yıkıcı depremler ve Goth saldırıları şehrin ilerleyişini sekteye uğratır. Ancak Roma İmparatoru Hadrian, harabeye dönen İznik’i yeniden imar ederek ona ikinci bir yaşam armağan eder. Şehir bu sayede hem askeri hem de yönetimsel açıdan önemli bir garnizon merkezi haline gelir. Tüm bu yaşanmışlıklar, İznik’i yalnızca tarihi olayların değil, aynı zamanda kültürel dönüşümlerin ve inanç sistemlerinin de merkezi yapmıştır.

 

I. İZNİK KONSİLİ

 

Neden İznik? Bir Konsilin Ardındaki Derin Anlam

Hristiyanlık tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin’in emriyle İznik’te toplandı. Peki bu tarihi buluşmanın neden İznik'te yapılmak istendiğini hiç düşündünüz mü? Dönemin şartlarına baktığımızda, İznik'in seçilmesinin tesadüf olmadığını görüyoruz. Öncelikle şehir, imparatorluk coğrafyasının doğu ve batı bölgeleri arasında stratejik bir konumdaydı. İstanbul (o zamanki adıyla Konstantinopolis) ve Nikomedia (bugünkü İzmit) gibi önemli merkezlere yakınlığı sayesinde kolay ulaşılabilir bir yerdi. Aynı zamanda İznik, büyük şehirlerin karmaşasından uzak, huzurlu ve güvenli bir ortam sunduğu için konsilin sakin bir atmosferde toplanmasına olanak sağladı. Bu şartlar, imparatorun Hristiyan dünyasındaki görüş ayrılıklarını çözmek ve dini birlik sağlamak amacıyla başlattığı bu sürecin başarıyla yürütülmesine büyük katkı sundu.

Birinci İznik Konsili, Hristiyanlık tarihinde adeta bir dönüm noktasıydı. En temel meselelerden biri olan İsa'nın Tanrı ile olan ilişkisi bu toplantıda tartışıldı. İskenderiyeli rahip Arius’un, İsa’nın Tanrı ile aynı özden olmadığı yönündeki görüşü sapkın ilan edildi. Böylece, İsa'nın Tanrı ile aynı özden (homoousios) olduğu görüşü kabul edildi ve bu inanç, Hristiyanlığın temel taşlarından biri haline geldi. Ayrıca, konsilde kabul edilen ve bugün bile birçok kilisede okunmaya devam eden "İnanç Bildirisi" (Nicene Creed), Hristiyan teolojisinin ana yapısını oluşturdu. Bununla birlikte Paskalya Bayramı’nın tarihinin belirlenmesi gibi diğer önemli kararlar da alındı. Tüm bu gelişmeler, İznik Konsili’ni yalnızca teolojik değil, tarihsel açıdan da vazgeçilmez kılmaktadır.

Günümüzde Papa’nın olası bir Türkiye ziyaretinde İznik’i ilk duraklardan biri olarak görmek istemesi de bu tarihsel bağlamda anlam kazanmaktadır. Papa’nın İznik’e olan ilgisi, sadece geçmişe saygı duruşu değil, aynı zamanda Hristiyan dünyasına ve hatta tüm insanlığa bir mesaj niteliğindedir. İznik, Hristiyan mezhepler arasında birlik arayışının sembolü haline gelmiştir. Papa'nın bu kenti ziyaret etmesi, Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında süregelen diyaloğa katkı sağlayabileceği gibi, Müslümanlarla olan ilişkilerde de hoşgörü ve barışın güçlenmesine katkıda bulunabilir. Çünkü İznik, sadece tarihî bir şehir değil; aynı zamanda farklı inançların ve kültürlerin bir araya gelebileceği ortak bir zemin sunmaktadır.

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page